Bodrum’u Yürüyerek Keşfedin…


Geçmiş yaşamların ayak izleri ve yarımadayı bir uçtan diğerine bezeyen tarihi eserler, kalıntılar, mabetler… İnsanlık tarihinden zengin izler barındıran bir arşiv, büyük bir kütüphane…

2400 yıllık Karya Medeniyeti’nin en önemli ticaret yollarından birinde yürümeye hazır mısınız? Bu güzergahta tarih, doğa, turizm ve spor iç içe.

Lelegler, Bodrum’un bilinen en eski yerleşik halkı; yarımada üzerindeki ilk kültürün sahibi. Tarihe çok iyi taş ustaları ve savaşçı olarak geçen Lelegler, harç ve kireç kullanmadan yaptıkları mimari yapılar ile tanınmakta. Leleg yapıları binlerce yıl geçmesine ve Yunan uygarlığının tüm baskılarına rağmen silinmeyen izler olarak günümüze ulaşmıştır. 

Bodrum Leleg Yolu, tarihi Likya ve Karya yollarının Bodrum yarımadasına dayanan batı uzantısı aslında. Efsane rota 185 km’den oluşuyor. Patika ve işaret takibi yapan herkesin rahatlıkla yürüyebileceği bir yol. Yönünüzü kaybetmemek için kırmızı-beyaz boyalar kullanılarak taşlara yapılmış işaretlemeleri takip etmeniz yeterli. Yol boyunca göreceğiniz tabelalar sizi kalıntılara yönlendirecektir. 

Serüvenin başlangıcı 2015 yılına dayanıyor. Bodrum Ticaret Odası’nın girişimleri ve Güney Ege Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle tarihi ve doğal güzellikleri içinde barındıran yürüyüş rotası “Bodrum Leleg Yolu” ulusal ve uluslararası turizm literatürüne dahil ediliyor. 

Yüzyıllar öncesinde insanların ticaret ve geçiş güzergahı olarak kullandığı unutulmaya yüz tutmuş yollar BODTO’nun hayata geçirdiği proje ile tespit ediliyor, onarılıyor, binbir emekle işaret ve levhalama yapılarak turizme kazandırılıyor.

İlk etap Mart 2016’da açılıyor, Nisan 2017’de ikinci etabın dahil edilmesiyle 185 km. tamamlanıyor. Rota üzerinde levhalama ve güzergah belirleme çalışması yapılıyor. Yollar işaretleniyor, temizleniyor, yön levhaları yerleştiriliyor. Dahası var… 3 dilde hazırlanan mobil uygulama doğa aşıklarının hizmetine sunuluyor. Kullanıcılar, yürüyüş etabı, 20 km’lik bisiklet yolu, kamp alanları ve manzara tepelerinin işaretlendiği mobil aplikasyonla gezilecek yerleri görebiliyor, kendi rotasını oluşturabiliyor.

BODTO tarih ve doğa ile iç içe olmak isteyenleri bu rotaya “Bodrum’u Yürüyerek Keşfedin!” sloganı ile davet ediyor. Listenin en başına almanızı şiddetle tavsiye ediyoruz…

Rotada Neler Var?

Pedasa 

Konacık’ın bakir kalan tepelerinde, yeşilin envai tonunun sarmaladığı Gökçeler mevkiinde yer almaktadır. Sur ve iç kale kalıntıları tepede 150 m. çapındaki daire içinde izlenebilir. Alanın güney ve güneydoğusuna düşen yamaçlarda ise Leleg’lere özgü türbe biçimli mezarlar görülmektedir. 

Telmissos 

Gürece köyündedir ve kalıntıların bulunduğu tepe Bodrum-Turgutreis yolunun kuzeyine düşer. Tepede Helenistik dönem burç kalıntıları izlenir. Tarihçi Heredotos, Telmissos’ta Apollon Tapınağı’nın bulunduğunu anlatır. Tapınaktan günümüze iz kalmamıştır. 

Müsgebi

Ortakent’te bir Leleg yerleşimidir. Bu yerleşimin nekropolisinde yapılan kazılarda, M.Ö. 15-13. yüzyıla tarihlenen Miken çanak çömlekleri bulunmuştur. 



Aspat Kalesi & Termera Antik Yerleşimi 

Aspat Kalesi, Akyarlar Aspat koyuna bakan konik tepenin doruklarında; Termera antik yerleşimi ise, 2 km yukarıda Mandra Köyü’nün 1 km üzerindeki Asarlık Tepe’dedir. Termera kentinde doruktaki iç kale tümüyle yıkılmış, alttaki surların bir bölümü ise ayaktadır.  

Eski ve Yeni Myndos

Eski Myndos Kadıkalesi’nden 1 km içeride, Bozdağ denen tepenin üzerindedir. Tepeye yürüyüş yaklaşık 1 saat sürer. Tepede kentin surlarının ve kare planlı bir yapının kalıntılarını görebilirsiniz. Yeni Myndos ise, Gümüşlük köyü ile iç içedir. Kenti çevreleyen sur kalıntıları, Gümüşlük karşısındaki adacıkta da izlenir. 

Uranion

Yalıkavak’ın 3 km güneybatısında Geriş Köyü’nün üstündeki iki tepede, Leleg yerleşiminin kalıntıları vardır. Kıyıdaki tepenin üzerinde anıt mezar, sur ve burç kalıntıları, diğer tepede ise sur kalıntıları izlenebilir.     

Madnasa ve Sibda

Türkbükü ve Gölköy’e hakim tepelerden birinde Madnasa, diğerinde ise Sibda/Side yerleşimleri bulunur. Bugüne ulaşan kalıntılar akropolisteki sur ve burç kalıntıları ile etrafa dağılmış keramik çanak çömlek parçacıklarıdır. Sibda için Yukarı Gölköy yolundan, Belen Köyü’ne araçla gitmek gerekiyor. Belen’den başlayan yürüyüş 40 dakika sonra kilise ve kale kalıntılarına ulaştırıyor. Ardından bir 40 dakika daha yürüyerek Sibda kalıntılarının bulunduğu Karadağ zirvesine çıkılıyor. Kalıntılardan ziyade yarımadanın bu bölümünü ayaklar altına seren manzara muhteşem. 



Syangela

Yarımadanın Gökova Körfezi tarafında, Çiftlik Köyü’ne bağlı Alazeytin Mahallesi’nin üzerindeki tepenin doruğunda, Syangela antik kenti kalıntıları bulunur. Bugüne ulaşan kalıntılar surlar, evler ve diğer yapılardır. 

Thaengela

2. Mausolos’un Syangela halkını yerleştirmek için kurdurduğu Thaengela, Pınarlıbelen Köyü civarında, Etrim Köyü’nün 1,5 km üzerindeki tepededir. Kentten bugüne ulaşan kalıntılar arasında burç ve sur kalıntıları ön plandadır. Helen uygarlığının izlerini de taşıyan kentte ayrıca stadion benzeri bir yapı, anıt mezarlar, kamu yapıları, evler, kuyu ve sarnıçlardan kalıntılar görebilirsiniz.